10 Nisan 2013 Çarşamba

Umut Ayakta



Çevremde karamsar bir insan olarak bilinirim....
Günümü ve yarınımı olası en olumsuz sonuca göre planlar, önlemlerimi de ona göre alırım...
Ama durum değerlendirmesi yaparken karar vermemi sağlayan kriter, nerede durduğum değil nereye doğru hareket ettiğimdir genelde...
Benim fikrime göre, anlık konumunuzun nerede olduğundan daha önemli olan şey, hareket yönünüzün ne tarafa olduğudur...

Olmanız gereken yerden çok uzakta olabilirsiniz...
Sadece bu konum, umutsuzluk nedeni olmamalı...
Önemli olan nerede olduğunuz değil, nereye doğru hareket halinde olduğunuzdur...
Olması gereken yerden çok uzakta olan birisi, hedeflediği yerden uzaklaşmakta olabilir...
Olması gereken yerden çok uzakta olan birisi, aynı konumda çakılıp kalmış olabilir...
Olması gereken yerden çok uzakta olan birisi, hedefine doğru yaklaşıyor olabilir...
Umut, anla ilgili bir şey olmamıştır hiçbir zaman...
Umut, hareketle ilgili bir şeydir her zaman...
***
Kıbrıs için nerede umut?
Sayıp dökebiliriz, başımızdaki belaları...
Yeter kötü hissetmemiz için sadece Ankara ve onun yalakaları...
Üstelik, İsrail, ABD, AB gibi aktörleri, Kıbrıslı Elenler içindeki büyük halk şövenizmini de hesaba kattığımızda, umutsuzluktan daha yakın ne olabilir ki başımızda...
Ne gibi bir role sahip olabiliriz ki biz Kıbrıslı Türkler, küçücük bir halk olarak, kocaman aktörlerin at oynattığı bu Ortadoğu denen petrol havuzunda?
Otururken veya yatarken bunları getirmemiz normaldir aklımıza...
Bu duygudan sıyrılmanın yonu, önce ayağa kaldırmaktır umudu; sonra da adım attırmak ona...
***
İki ay önceye baktığımda, sadece yapılması zorunlu bir işi cesaretle göğüsleyen bir avuç insan görüyorum...
Bugün ise öyle bir kalabalığın içindeyim ki, buna ben bile inanamıyorum...
Yola çıkanın yolda kalmayacağı, doğruluğu tartışılmaz bir kanundur artık benim için...
Siz hele bir kıpırdanın yerinizden, hele bir adım atın, başlayın yürümeye...
Hiç tahmin edemeyeceğiniz eller uzanacak, hiç düşünmediğiniz ayaklar katılacaktır yolunuza...
İçinizdeki karamsar düşünceler kendiliğinden dağılacak, hedefinizi düşündükçe yeni fikirler gelecektir aklınıza...
Kimi sizin gibi onurlu insanlarla beraber yenilme şerefini elde etmek için katılacak yanınıza...
Kimi kazanacağınıza inandığı için takılacak ardınıza...
Bu birlikteliğin büyüsü gecikmeden çekecek yeni insanları ortanıza...
Çünkü sadece hareketle ilgili bir şey değildir umut...
Yatay yayılır, dikey yayılır, kendisini bir merkeze oturtur ve her yanı aydınlatır...
***
Seçim sonuçlarına bakarak söyleyebiliriz ki, bu halkta hala nabız var...
Sadece önümüze çıkan sorumluluktan kaçmayarak, görevlerimizle yüzleşebilmiş olmanın gururu yeter bize...
Dün yerde uzanmış duran umut, bugün duruyor dimdik ayakta...
Yürütmeye geldi onu, şimdi sıra...
Haydi adımlarımızı katalım biz de, onun adımlarına...
Çünkü hedef hala uzakta, çok uzakta...



AKINTIYA KARŞI

Münür Rahvancıoğlu

Baraka Aktvisti

munur.rahvancioglu@gmail.com
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder