Çevremde karamsar
bir insan olarak bilinirim....
Günümü ve
yarınımı olası en olumsuz sonuca göre planlar, önlemlerimi de ona göre
alırım...
Ama durum değerlendirmesi
yaparken karar vermemi sağlayan kriter, nerede durduğum değil nereye doğru
hareket ettiğimdir genelde...
Benim fikrime
göre, anlık konumunuzun nerede olduğundan daha önemli olan şey, hareket
yönünüzün ne tarafa olduğudur...
Olmanız gereken yerden
çok uzakta olabilirsiniz...
Sadece bu konum,
umutsuzluk nedeni olmamalı...
Önemli olan
nerede olduğunuz değil, nereye doğru hareket halinde olduğunuzdur...
Olması gereken
yerden çok uzakta olan birisi, hedeflediği yerden uzaklaşmakta olabilir...
Olması gereken
yerden çok uzakta olan birisi, aynı konumda çakılıp kalmış olabilir...
Olması gereken
yerden çok uzakta olan birisi, hedefine doğru yaklaşıyor olabilir...
Umut, anla ilgili
bir şey olmamıştır hiçbir zaman...
Umut, hareketle
ilgili bir şeydir her zaman...
***
Kıbrıs için
nerede umut?
Sayıp
dökebiliriz, başımızdaki belaları...
Yeter kötü
hissetmemiz için sadece Ankara ve onun yalakaları...
Üstelik, İsrail,
ABD, AB gibi aktörleri, Kıbrıslı Elenler içindeki büyük halk şövenizmini de
hesaba kattığımızda, umutsuzluktan daha yakın ne olabilir ki başımızda...
Ne gibi bir role
sahip olabiliriz ki biz Kıbrıslı Türkler, küçücük bir halk olarak, kocaman
aktörlerin at oynattığı bu Ortadoğu denen petrol havuzunda?
Otururken veya
yatarken bunları getirmemiz normaldir aklımıza...
Bu duygudan
sıyrılmanın yonu, önce ayağa kaldırmaktır umudu; sonra da adım attırmak ona...
***
İki ay önceye
baktığımda, sadece yapılması zorunlu bir işi cesaretle göğüsleyen bir avuç
insan görüyorum...
Bugün ise öyle
bir kalabalığın içindeyim ki, buna ben bile inanamıyorum...
Yola çıkanın
yolda kalmayacağı, doğruluğu tartışılmaz bir kanundur artık benim için...
Siz hele bir
kıpırdanın yerinizden, hele bir adım atın, başlayın yürümeye...
Hiç tahmin
edemeyeceğiniz eller uzanacak, hiç düşünmediğiniz ayaklar katılacaktır
yolunuza...
İçinizdeki
karamsar düşünceler kendiliğinden dağılacak, hedefinizi düşündükçe yeni
fikirler gelecektir aklınıza...
Kimi sizin gibi
onurlu insanlarla beraber yenilme şerefini elde etmek için katılacak yanınıza...
Kimi
kazanacağınıza inandığı için takılacak ardınıza...
Bu birlikteliğin
büyüsü gecikmeden çekecek yeni insanları ortanıza...
Çünkü sadece
hareketle ilgili bir şey değildir umut...
Yatay yayılır,
dikey yayılır, kendisini bir merkeze oturtur ve her yanı aydınlatır...
***
Seçim sonuçlarına
bakarak söyleyebiliriz ki, bu halkta hala nabız var...
Sadece önümüze
çıkan sorumluluktan kaçmayarak, görevlerimizle yüzleşebilmiş olmanın gururu
yeter bize...
Dün yerde uzanmış
duran umut, bugün duruyor dimdik ayakta...
Yürütmeye geldi
onu, şimdi sıra...
Haydi
adımlarımızı katalım biz de, onun adımlarına...
Çünkü hedef hala uzakta, çok uzakta...
AKINTIYA KARŞI
Münür
Rahvancıoğlu
Baraka Aktvisti
munur.rahvancioglu@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder